Anal Fissür Hastalığında Cerrahi Tedavisi

Anal fissür ( makat çatlağı ) hastalığının cerrahi tedavisinde , literatür sonuçlarına göre ,kanıta dayalı modern cerrahide tek bir operasyon üzerinde karar kılınmıştır. Lateral internal sfinkteratomi olarak adlandırılan operasyon, iç kas gruplarının kesilerek makat etrafındaki istirahat basıncının düşülmesi ve kan akımının arttırılması ile anal fissür (makat çatlağı ) hastalığında hızlı bir semptomatik ve objektif iyileşme sağlamaktadır.

Anal fissür tedavisine LİS operasyonu sonrasındaki hızlı cevabın bu anlamda yavaş seyirli olabilecek botox enjeksiyonuna bu anlamda da üstünlüğü mevcuttur. Anal fissür tedavisinde altın standart olarak kabul edilen LİS ameliyatında kas gruplarının hangi lokalizasyondan kesileceği uzun süren tartışma konusu olmuş ancak daha sonra makat bölgesinde kanlanmanın ve dolayısı ile yara iyileşimin en iyi olduğu lateral yani dış kesiminden yapılmasına ortak konsensüs kararı alınmıştır. Tartışması netleşmi olan bu konun dışında bugün hala otoriteler tarafından tartışılan diğer bir konu ise kas grubunun ne kadar kesileceğidir. İki farklı görüşte, farklı iki anatomik lokalizasyon tarif edilmiştir. Bu tartışmaların sonuçlarında kliniğimizin görüşü her hasta için hedeflenen normal basıncın ya da kalibrasyonun sağlanması için belirli bir anatomik lokalizasyonla kesilmesi ile olamayacağı , kademeli yapılacak kesi ile uygun basınç ve kalibrasyon ölçümleri ile ideal sfinkteratominin yapılabileceğidir.

Spazm – kontrollü sfinkterotomi olarak tanımlanan operasyonda her hastanın anal kalibrasyonunun ( zorlanmadan künt bir silindirin anal kanalda ilerletilme sınırı) normal erişkinlerdeki 29-30 mm çapa ulaşıncaya kadar aşamalı bir sfinkterotomi stretajisi uygulanmalıdır. Bu kontrollü strateji ile , literatür bilgilerine göre ; hem nüks hem de anal kontinenste ( gaz –gayta tutabilme ) bozulma oranları azaltılmıştır. Bu kontrollü kesimin basınç ölçümlerinin yapılarak yapılması ameliyatı basıç-kontrollü sfinkterotomi olarak isimlendirilir.

Anal fissür hastalığının tedavisinde altın standart olan LİS ameliyatının başarı oranı %94-100 ‘dür. Ameliyatın %7 oranında kanama , hematom( kan birikimi), apse , fistül gibi komplikasyonları konusunda hekimin hastasını ayrıntılı bir şekilde bilgi vermesi gerekmektedir. ( Bu rakamların vaka serileri yayınlayabilecek seviyede deneyimli hekimlere ait olduğu , gelişi güzel merkezlerde yapıldığın bu oranların anlamlı bir şekilde yüksek olduğunun bilinmesi önem arzeder. LİS ‘in en önemli ve ciddi komplikasyonu inkontinanstır. Çoğu zaman minimal düzeyde ve geçici olmasına karsın bu oran %45’lere kadar çıkabilmektedir yapılan araştırmalarda %1.2 oranında hastanın yaşam kalitesini etkileyebilecek düzeyde olabilmektedir.

Tüm bu kanıta dayalı bilimsel veriler sonucunda bu operasyonların ameliyathane ortamında (ofis ortamında yapılmasını önermemekteyiz) bu bölge hastalıkları ile ilişkili ve deneyimli hekimler tarafından yapılması son derece önemlidir.

Ameliyat sabahı hastanın merkezde olması , kontrollü bir şekilde ağrının müsade etmesi durumunda makattan yapılacak lavman sonrası hasta operasyona alınacaktır. Hastanın bu operasyon nedeniyle genel anestezi almasına kesinlikle gerek yoktur. Anestezi uzmanı tarafından yapılacak yüzeyel sedasyonla , cerrahın lokal anestezi desteği ile yaklaşık 2 dakikalık cerrahi süresi planlanan bir operasyondur. Burada kanama kontrolü son derece önemlidir. Hasta birkaç saatlik takip sonrası taburcu edilmesinde sakınca yoktur. Ertesi gün kontrol muayenesine çağırılacaktır.

Ameliyat sonrası dönemde tüm perianal bölge hastalıklarının ameliyat sonrası önerileri ve hastalıktan korunmada da son derece önem arzeden uygun diyet programı verilecektir. Hastaların doğru tuvalet alışkanlığı vurgulanması gereken bir konudur. Hastaya sabahları zorlu bir ıkınma olmaksızın yapacağı dışkılama sonrası sıcak duş başlığı ile makat bölgesine su banyoları önerilecektir.

Hakan Bayri - DoktorTakvimi.com
Biz Sizi Arayalım